Sepette ürün yok
Çay en eski çağlardan beri yorgunluğu dinlendirici, ruhu ferahlatıcı, iradeyi canlandırıcı, gözleri kuvvetlendirici özelliklere sahip olduğu bilinmektedir.
Tüm bunların yanı sıra, çayın insan sağlığı açısından büyük ölçüde yararlı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle sindirim sisteminde düzenleyici rol almakla birlikte, zihnin yorgunluğuna birebirdir. Çay 25 çeşit aminoasit içermektedir. Tein bu aminoasitler arasında en çok bulunan ve toplam aminoasitlerin %50'sinden fazlasını içeren bir maddedir. Çay polifenolleri tıbbi kullanımda en etkili unsurdur. Çay numunelerinde bu oran, %10-20 arasındadır. Çayda bulunan 28 elementin çoğu insan sağlığına gereklidir. Çay florin içeren bir bitkidir. Günde 5-6 fincan çay içimi ile alınan florin, insan sağlığına zararlı olmadığı gibi diş çürümelerini önleme bakımın¬ dan oldukça yararlıdır. Çayın deminde önemli miktarda bulunan sodyum ve potasyum, yüksek tansiyonlu hastalar için yararlıdır Çayın içeriğindeki bakır ve demir düşük olmakla birlikte, çayın kansızlığa iyi gelebileceği söylenmektedir. Çay manganez açısından önemli bir kaynak olup, enzimleri harekete geçirici bir etkisi vardır. Günde beş fincan çay, bir insanın günlük "K" vitamini ihtiyacını karşılamaktadır. (1)
Çayın en önemli özelliği tamamen doğal bir ürün ve hiçbir yapay renklendirici, koruyucu ve kokulandırıcı içermemesidir. Ayrıca, sütsüz ve şekersiz alındığı sürece kalorisi yoktur ve vücudun su dengesinin korunmasında önemli bir rol oynayabilir.
Yapılan araştırmalar hem yeşil hem de siyah çayların tüketilmesinin kanser riskini özellikle akciğer, bağırsak ve cilt kanserleri azaltabileceğini bildirmektedir. Siyah çayın bileşenlerinin antioksi dan etkisinin olabileceği, kanser yapıcı hücrelerin oluşmasını engelleyebileceği düşünülmektedir. (1)
Çay, genetik özellikleri belirleyen DNA'yı kontrol altında tutmaktadır. Bu da genlerin bozularak kanserli hücrele re dönüşmelerini önler. Eğer DNA doğru bir şekilde kopyalanmazsa, yanlış ve bozuk DNA elde edilir bu da genlerin genel yapısında bir bozukluğa yol açar. Bu bozukluklar da çeşitli kanserlere neden olur. Kanser riskini azaltıyor. (2)
Çayın, flavinoid denilen anti oksidanlar açısından zengin olduğu öteden beri bi linmektedir. Bu madde de kanseri önle yici nitelik taşımaktadır.(2)
Ağır ve yağlı yemeklerden 1 saat son ra içilen çay hazmı kolaylaştırır. Çay, vücutta metabolizma sonucu oluşan zararlı atık ve zehirli maddeleri azaltır ve yok eder. Bu olumlu etki, çaydaki (P) vitamini diye adlandırılan antioksidan özellikli fenolik bileşiklerden kaynaklanır. Çay, bu yönüyle de bazı kanserlere karşı insan vücudunu korur. Çaya rengini veren fenolik bileşikler, damar çeperlerini güçlendirir. Sonuçta damar çeperlerinin yırtılması sonucu meydana gelebilecek, başta beyin kanaması olmak üzere her türlü kanama riskini azaltır. (4)
Daha önceki araştırmalarda yeşil çayın içinde bulunan polifenol maddesinin, kanser tümörlerinin etrafında oluşan ve tümörleri besleyen kan damarları nı tıkadığı belirlenmişti. Fareler üzerinde araştırma yapan bilim adamları,yeşil çayın cilde sürülen kremlerde kullanılmasıyla da cilt kanserine karşı tedbir alınabileceğini kaydettiler. Yeşil çay içme alışkanlığının bulunmadığı Batı'da, bu yüzden kanser vakalarının Uzakdoğu ülkelerine oranla daha fazla görüldüğü belirtildi. Günde 4-5 bardak yeşil çay içenlerin, cilt kanseri riskin den korunabileceklerini düşünen bilim adamları, cilt kanserine yakalanmış olanlara ise yeşil çayı kür edici bir ilaç olarak tavsiye edemeyeceklerini belirtiyorlar. Bu konuda yapılan araştırmaya ilişkin rapor, merkezi Chicago'da bulunan Amerikan Sağlık Birliği'nin yayın organı "Archives of Dermatology" de yayımlandı. (5)
Dr. Lesley A. Mitscher ise geçtiğimiz yıl yayınlanan "Yeşil Çay Kitabı" adlı çalışmasında "Uzakdoğu Paradoksu" ile yeşil çay arasında bağlantı kuruyor. Çin ve Japonya'da büyük ölçüde sigara tüketildiğine ancak kalp damar hasta lıklarının yaygın olmadığına değiniyor. Mitscher, "Yapılan araştırmalara göre bunun nedeni yeşil çayın kolesterol ve yağ değerlerini iyileştirmesi, tansiyonu düzenlemesi ve damar sertliğini önlemesidir''diyor. Ayrıca ABD'de yapılan Hücre Biyolojisi Kongresi'nde de Purdue Üniversitesi'nden araştırmacı Dorothy Moore Ve D. James Morre yeşil çayın kanser hücrelerinin oluşmasını önlediğini ve kanserli hücreleri öldürdüğünü bilimsel olarak açıklamışlar. İki araştırmacı yeşil çayın yaplarklarında bulunan EGCg adlı bileşimin özellikle göğüs, prostat ve kalın bağırsak kanserini önlediğini kaydederek gönde dört bardak yeşil çay içenlerin korunduklarını belitmişler. (6)
**Çeşitli kaynaklardan derlenen bu yazı sadece tavsiyedir. Sağlıklı bir hayat için doktorunuzun önerilerine uymanız gerektiğini unutmayınız.
Çay, doğal olarak florür içerdiği için, diş minesini kuvvetlendirir ve ağızdaki bakterileri kontrol altında tutarak plak oluşumunun azalmasına yardımcı olur. Böylece diş eti hastalıklarına karşı koruma oluşturur. (1) Mineral maddeler nedeniyle diş sağlığı için çay içilmesi çok önemlidir.(4)
Çaydaki kafeinin kalp ve dolaşım sistemi için hafif bir uyarıcı olabile ceği ve böylece damar sertliği olasılı ğını azaltabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, çayın kolesterolü bastırdığına ve kan pıhtılarının oluşmasını engelle diğine de inanılmaktadır. (1)
ABD'nin Pennsilvania Eyalet Üniver sitesi uzmanları, çayın kalbe yararını kanıtlayan 66 ayrı araştırmayı gözden geçirerek, sonuçlarını tek bir rapor halinde yayınladı. Kalp hastalıkları ve beslenme uzmanı Dr. Penny Kris tarafından yayınlanan yeni raporda, şekersiz ve sütsüz içilen çayın kalori içermediği, anti-kanserojen madde açısından ideal bir kaynak olduğu belirtildi. (3)
Çaydaki kafein, konsantrasyonu, uyanık ve isabetli olmayı arttırabilir, tat ve koku alma duyularını güçlendirebilir. Ayrıca, hazım sağlayan sıvıları, böbrek ve karaciğer de dahil olmak üzere metabolizmayı uyarır ve böylece toksinlerin ve diğer istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Çaydaki kafein nedeniyle çayın dinlendirici özelliği vardır. Çaya özel teanin maddesi, beynin alfa dalgaları yaymasını teşvik eder. Bu dalgalar, uyuşukluk yapmadan dinlenme özelliğindedir. Kafein, sinir sistemini uyarır, damarların genişlemesini, kan devrinin hızlanma sını sağlar. Çay içenlerde zihin açıklığı olur. Ders çalışırken, kitap okurken ve rimliliği artırır. (4)
Çayın bağışıklık sistemini güçlendirdiği, her gün beş fincan siyah çay içen lerin vücudunun hastalıklara karşı dirençli hale geldiği bildirildi. Britanya Bilim Akademisi'nin yayın organı olan dergide yer alan habere göre, ABD'li araştırmacılar, çayın içindeki bazı bakterilerde, tümör hücrelerinde, parazit ve mantarlarda bulunan kimyasallar olduğunu belirledi. Çayın bağışıklık sistemini güçlendirdiği, her gün beş fincan siyah çay içenlerin vücudunun hastalıklara karşı dirençli hale geldiği bildirildi. Britanya Bilim Akademisi'nin yayın organı olan dergide yer alan habere göre, ABD'li araştırmacılar, çayın içindeki bazı bakterilerde, tümör hücrelerinde, parazit ve mantarlarda bulunan kimyasallar olduğunu belirledi.
Yapılan araştırmada uzmanlar 'alkilamin antijen' adlı kimyasalların bağışık lık sisteminde enfeksiyonlara karşı direnişin ilk ayağını oluşturan gama-delta T hücrelerindeki etkisini inceledi. İnsan gamına-delta T hücreleri, önce antijenlere maruz bırakıldı, daha sonra da aynı kimyasalı taşıyan bakteriyle temas ettirildi. Hücrelerin bakteriye karşı 10 kat daha güçlü direndiği görüldü. Daha önceden bu antijen lere maruz bırakılmayan hücrelerinse enfeksiyona belirgin bir tepki vermediği görüldü. Sonuçları inceleyen Brigham and Womens Hastanesi, Harvard Tıp Okulu ve New Hampshire Üniversitesi uzmanları, aynı işlemi gönüllüler üzerinde denedi. Deneklerin yarısı dört hafta boyunca her gün beş fincan siyah içerken diğer yarısı çay içmedi. Yapılan karşılaştırmalar sonucunda aşağıdaki sonuçlar bulunmuştur:
Kaynaklar: